İstanbul'dan köyümüze gittiğimiz yaz tatillerinde koyunların ağıla giderken geçtikleri kapının önünde durup elimdeki sopayı uzatır ve koyunların sopanın üzerinden atlamasını seyrederdim. Bu benim için neşeli ve bir o kadar zevk aldığım bir oyundu.
Özellikle birkaç koyunun sopanın üzerinden atlamasından sonra sopayı çekmeme rağmen diğer koyunlar da önlerinde sanki engel varmış gibi atlamaya devam ederdi. Sebebi kendisinden önce geçen koyunun da atlamasıydı.
Sonrasında uçurumun kenarından atlayan bir tek koyunun bütün sürüyü telef ettiği haberlerini duymaya başladım.
Ancak sadece koyun bu şekilde davranmaz. Çoğumuz başkalarının yaptıklarını yapmak, inandıklarına inanmak, bilhassa büyüklerin düşüncelerini itirazsız kabul etmek isteriz. Klasik düşüncelerle hareket eder tabularımızı yıkmaktan korkarız. Birilerinin bize birşeyler söylemesini bekler ona göre hareket ederiz.
Oy kullanacağımız partiye bile bir dönem büyüklerimiz karar verir. Böyle olmasını belkide biz isteriz. Karar vermekten ve sorumluluk almaktan korkarız. Evliliklerde bile kendi kararlarımız dışında başkalarının söylemlerini dikkate alırız. sonuç iyi olursa sorun yok. Kötü olursa vesile olanı suçlar dururuz. Sopanın üzerinden atlayan koyundan farkımız yoktur aslında, baştaki koyun atlar ,diğerleri sorumluluk almaz. sonuç iyi ise sıkıntı yok, ya baştaki koyun uçurumdan atladıysa ... :))
Güzel bir söz var. "Kendim olmaya karar verdiğim gün değiştim."
Kendimiz olmamızın zamanı gelmiş olmalı.......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder